İsviçre’de iş sahibi olmak özellikle Non-European ülke vatandaşları için oldukça zorlayıcı bir süreç.
Şirketler Non-EU vatandaşlar için çoğu zaman elini taşın altına koymak istemiyor, bunun ana sebebi de HR’ların bürokratik işlerlerle uğraşmak istememesi. Bu sebepten dolayı özellikle uzman pozisyonlarda Non-Europeran ülke vatandaşları çok tercih edilmiyor — yazılım alanında çalışanları bu yorumun dışında tutuyorum. Neden tercih edilmediğini açıklamam gerekirse: İsviçre’de bir pozisyon açıldığında; bu pozisyon için kendi vatandaşlarına, kendi vatandaşı olmazsa da; Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin vatandaşlarına öncelik sağlanması zorunlu. Yani, İsviçre’deki şirketler 3. Dünya ülkeleri diye adlanlarılan ülkelerden birini şirketine dahil etmek isterse; birçok bürokratik işlemin yanında, aynı zamanda bu iş için İsviçreli veya Avrupa Birliği’ne bağlı ülke vatandaşlarından kalifiye eleman da bulamadığını kanıtlamak zorunda. Hâl böyle olunca, şirket HR’ları özellikle başlangıç ve uzman pozisyonlarında bu sürece dahil olmak istemiyor. Elimde herhangi bir istatistik olmasa da başvurduğu alanda belli bir tecrübesi olan, lisans + yüksek lisans diploması bulunan kişilerin work-permit başvurularının reddedilme olasılığını pek yüksek görmüyorum.
Bu yazıda; İsviçre’de iş bulabilmek için neler yaptığımı, nasıl bir süreçten geçtiğimi ve aynı zamanda şirketlerle yaptığım görüşmelerden bahsederken; elimden geldiğince şirketlerin işe alımlarda Non-EU vatandaşlara olan bakış açılarından da bahsetmeye çalışacağım. 2018 senesinin sonunda, EPFL’deki yüksek lisans eğitimim için Lozan’a taşındım, gelmeden önce Merck adlı şirkette proje bazlı çalışabileceğim bir iş fırsatı da bulmuştum. Hem yüksek lisans, hem de bulduğum bu proje bazlı iş fırsatı hakkında daha fazla detay öğrenmek isterseniz, aşağıya da iki ayrı link bırakıyorum. Özellikle iş sahibi olmak isteyen arkadaşların, ikinci yazıyı da okumalarını öneririm, yasalar konusunda daha detaylı bilgiyi bu yazıdan ziyade orada bulabilirsiniz:
Yüksek Lisans: https://www.alpuzuner.com/yurt-disindaki-universitelerden-yuksek-lisans-kabulu-almak/
Staj: https://www.alpuzuner.com/isvicrede-staj-ayarlama/
Daha fazla detaya girmeden önce İsviçre’de “Neirynck initiative” adlı verilen ve 2010’da yürürlüğe giren bir yasa hakkında da bilgi vermek istiyorum. Bu yasa aracılığıyla, İsviçre’de eğitimini tamamlayan Non-EU vatandaşları, mezuniyetlerinin ardından 6 ay boyunca kağıt üzerinde bir İsviçre vatandaşıyla aynı haklara sahip oluyor. Tabii work-permit konusunda yasada belirtilen bazı maddelerden ötürü belli kısıtlamalar var. Örneğin, bu yasada şöyle bir ifade geçiyor: “Those who are successful in securing employment will be issued a work permit, provided the prospective position involves an activity of particular scientific or economic importance.” Burada geçen “an activity of particular scientific or economic importance” kimisine göre çelişkilere sebebiyet veren bir ifade. Ancak, bana kalırsa bu ifade mezun olunan bölümle alakasız bir iş yapılmasının önüne geçmek amacıyla eklenmiş. Yani, “Elektrik & Elektronik Mühendisliği”nden mezun olan bir bireyin, atıyorum alanının tamamen dışında olan bir kuaförde saç kesimi yapması gibi..
Doğrusunu söylemek gerekirse; İsviçre’ye okumak için gelmeseydim, muhtemelen Türkiye’den İsviçre’de iş bulmam çok mümkün değildi. Bayer Türkiye’de çalışırken, İsviçre’deki bir pozisyon için pozisyonun müdürüyle görüşme şansım olmuştu. Ancak, work-permit süreci çok uzun süreceğinden, pozisyonun müdürü her ne kadar benimle ilgilense de, geri adım atmak zorunda kalmıştı. Dolayısıyla, burada yazacaklarım; İsviçre’de okuyup, iş arayanlara daha fazla hitâp edecektir.
Burada iş arayan arkadaşlara vereceğim ilk öneri; “sabırlı” olmaları.. Birçok kapı suratınıza kapanacak, belki daha da fazlası size açılmayacak bile.. Birçok insandan yardım isteyeceksiniz, yardım istediğiniz insanların bir kısmı Türk olacak. Bir kısmı size gerçekten yardım etmek isteyecek, bir kısmı sizi görmezden gelecek, bir kısmı da belki sizi küçümseyecek şeyler yazacak. Hiç unutmuyorum buraya gelmeden önce, burada yaşayan bir Türk’ten bir şey rica etmiştim, yazdığı her cümleden kibir akıyordu. Siz böyle olmayın.. Bu süreçte yaşayacaklarınız sizi bezdirmesin, aksine güçlendirsin. Kaldı ki her zaman karşınıza kötüleri de çıkmayacak, buraya gelmeden önce iletişim kurduğum Türklerden başka bir tanesi de bana gerçekten çok yardımcı olmuştu, hâlâ zaman zaman kendisiyle görüşüyorum.
Kendimden örnek vermek gerekirse; burada iş bulana kadar toplam 101 tane iş pozisyonuna başvurdum, artık takip edemediğim için bir liste yapmak zorunda kalmıştım. :-) Başvurduğum ilanların çok büyük bir kısmı tecrübeme uygun, başvurmak için başvurmadığım ilanlardı. Başvurduğum 81. ilandan kabul aldım, ilk kabul aldığım yer değildi ama work-permit konusunda destek sözü veren ilk şirketti. :-)
İlk olarak Haziran ayında ciddi bir şekilde iş aramaya başladım. Ve o tarihten, Aralık ayında teklif aldığım tarihe kadar sadece 5 firmayla görüşebildim. Şirket isimlerini direkt olarak paylaşmayacağım ancak, tahmin etmesi sizler için zor olmayacaktır. :-)
- Uluslararası bir spor giyim mağazası: İlk başvurduğum ilanlardan bir tanesiydi, ilk görüşmem bu şirket için hizmet veren aracı bir şirketin HR’ıyla oldu. Operasyonlarını Hollanda’dan Luzern’e taşıyacaklarını, toplu bir work-permit başvurusu yapılacağını, dolayısıyla work-permit konusunda bir sıkıntı çıkacağını düşünmediğini söylemişti. HR görüşmesinden 1 hafta sonra, 2 pozisyon müdürüyle görüşmem oldu. Özellikle erkek olanla kimyamız çok uyuştu, telefonu kapattığımda işi aldığımı düşünüyordum, çünkü adam da bu izlenimi vermişti ve kısa sürede HR tarafından aranacaksın diye de eklemişti. Vay be daha ilk başvurumdan, ilk görüşmemden sonuç alıyorum, bu kadar mı kolay olacaktı diyordum ki tabii ki düşündüğüm gibi olmadı. :-) HR telefonda görüşmeyi geçtiğimi, benden çok memnun kaldıklarını belirtmesine rağmen; işi başka birine teklif ettiklerini söyledi ve böylelikle ilk retlerimden birini almış oldum..
- İsveç kökenli uluslararası bir mobilya mağazası: Bu firmadaki işe alımlar gerçekten çok enteresan yürütülüyor, ilk görüşme HR’la yapılmıyor, direkt olarak CV’niz beğenildiyse hiring managerla yapıyorsunuz. Aslına bakılırsa, umduğum kadar mükemmel geçmemişti. Fakat, görüşmede başka bir pozisyonla ilgilenip, ilgilenmeyeceğim soruldu, eğer beklentilerimi karşılayacak ve bir şeyler katabileceğim bir pozisyonsa tabii ki dedim. Görüşmeden çok kısa bir süre sonra hiring managerdan bir mail geldi ve bu mailde HR’la kısa bir görüşme yapacağım yazıyordu. Ablamın çok yakın bir arkadaşı ve eşi bu firmanın İsveç’teki genel merkezinde çalışıyorlar, onlar hiring manager ve HR’la iletişime geçtiler. Sonrasında da bu görüşmenin bazı kişilik özellikleri ölçmek amacıyla formaliteden yapıldığını ve peşinden teklifin geleceğini ilettiler. Fakat, hiring manager bir süre sonra bir mail daha attı ve HR’ın bu pozisyon için Non-EU bir vatandaşa work-permit desteğinde bulunamayacağını kendilerine ilettiğini söyledi. Fikrini değiştirmek için çok uğraştım, benim durumuma benzer farklı örnekler verdim ama maalesef başarılı olamadım. Yani neredeyse aldığım bir işi Avrupa Birliği vatandaşı olmadığımdan dolayı kaybettim. Basel’de iş sahibi olduktan sonra da bu firmanın İsviçre’deki operasyon departmanını sene sonuna kadar kapatacağını, kalmak isteyenleri İsveç’teki genel ofise transfer edeceklerini, ayrılmak isteyenlere de tazminat vereceklerini öğrendim.
- İsrail kökenli bir ilaç firması: Güzel bir pozisyondu, HR’la görüşmem de oldukça pozitif geçmişti, work-permit konusunda destek olup, olmayacakları konusunda kararsızdı. Kimliğimi gönderdikten sonra, ne kadar ulaşmaya çalışsam da maalesef ulaşamadım. Olumsuz da bir geri dönüş sağlanmadı, beklediğimden daha amatörce hareket ettiler.
- Amerikan kökenli klinik denemeler konusunda uzman bir firma: Burada da ilk olarak HR’la görüştüm, daha sonrasında da hiring managerla yüzyüze görüşmek için şirkete gittim ve hayatımın en enteresan görüşmelerinden bir tanesini gerçekleştirdim. Adama verdiğim cevaplar bana kalırsa hiç tatmin edici değildi ama adam benim yaptıklarımdan etkilenmişti ve ihtiyacı olmasa da başka bir pozisyonda görev vermeyi istiyordu – tabii kendisine bağlı o pozisyonun müdürleriyle görüştürmek şartıyla -. Adamın bu tavrından dolayı çok etkilenmiştim ancak, ne yaptıkları iş, ne de teklif edilen pozisyon çok hoşuma gitmemişti. Hayatımda aynı hatayı ikinci defa yapmamak adına; mutlu olmayacağım bir işi yapmak istemedim ve teşekkür ederek; ilgilenmediğimi söyledim.
- İsviçre kökenli duty free alanında hizmet veren bir firma: Evet 101 tane başvurduğum iş ilanından beni work-permit konusunda destekleyen tek şirket, Dufry’di. İşe alım süreçleri de beklediğimin ötesinde gerçekten zorlayıcıydı. İlk olarak enteresan bir şekilde HR’ın tepesindeki isimle görüştüm. 1 hafta sonrasında departman headi ve HR’dan başka birisiyle yüzyüze bir mülakat gerçekleştirdim, bu mülakatta çok zorlandığımı söyleyemeyeceğim. 2 hafta sonrasında 2 departman müdürü ve HR’la son görüşmemi gerçekleştirdim. 1 departman müdürünü çok sevemedim, ama diğeriyle kanım çok ısındı – zaten o da sonrasında benim müdürüm olacak kişiydi. :-) Bu son görüşmenin hemen ardından, 1 case study ve Excel sınavına da girdim. Excel sınavı benim için zorlayıcı değildi ama case studyden neredeyse hiçbir şey anlamadım. :-D Herhalde onu da çok kötü yapmamış olacağım ki işi bana teklif ettiler. Gerçi teklifi de 1 ayın ardından alabildim, kaç defa mail attığımı, arayıp sorduğumu hatırlamıyorum. Belki de ilk tercihleri de ben değildim, bilemiyorum.. Sonuç itibariyle, teklif aldıktan sonra; Aralık ayında work-permit sürecini benim için başlattılar, süreci ve istenen belgeleri sırasıyla aşağıya yazacağım.
Belki 101 tane firmadan sadece 5 tanesi mi geri döndü diye soruyorsunuzdur. Ona da bir açıklık getireyim; tabii ki başka şirketlerde mail yoluyla iletişime geçip; work-permit durumumu sordular, istedikleri cevapları alamayınca da sürece devam etmek istemediler. Bunlar haricinde benimle iletişime geçip, benim yazmadığım var mı doğrusu şu an hatırlayamıyorum.
Peki ben bu kadar ilana nasıl başvurdum? Çeşitli websiteleri var: https://www.jobs.ch/en/, https://www.jobscout24.ch/en/, https://www.monster.ch/de/, https://www.indeed.ch/?r=us, https://www.jobagent.ch/?lang=de-ch. Ancak, benim size önereceğim tek site: LinkedIn. İlgi alanınıza ve kariyerinize uygun olarak bir job alert(s) kurun ve her gün bu job alert(s)’lardan son 24 saatte açılan ilanları kontrol edip; ilgi duyduklarınıza/size uygun olanlara başvurun. LinkedIn’den HR’lara ve şirket çalışanlarına ulaşmaya çalışın, varsa bu şirketlerde çalışan Türklerle de iletişime geçip; şansınızı onlardan yana da deneyin.
Tekrar Dufry’e dönecek olursak, dediğim gibi Aralık ayında teklif aldım, ve aynı ay içerisinde Dufry adıma work-permit başvurusunda bulundu. İsviçre’de work-permit süreci 3 aşamadan oluşuyor, bu aşamalardan sırasıyla onay alınması gerekiyor:
- Initial decision from Cantonal Labour Authorities
- Decision from Federal Migration Office:
- Visa approval from Cantonal Migration Office (OCP)
Work-permit başvurum için şirket tarafından istenen ilk dökümanları da aşağıda bulabilirsiniz:
- Mevcut öğrenci Swiss ID fotokopisi
- Pasaport fotokopisi
- Lisans diploması
- EPFL, yüksek lisans transcripti
- Referanslar
- Kontratlar gönderildi, bunları da imzalayıp geri gönderdim
9 Ocak’ta şirketten bana ilk bilgi geldi, yetkili merciler benim mezun olup, olmadığımı sorgulamışlar. Bunun üzerine, tabii benim içimi bir huzursuzluk kapladı, çünkü o tarihte daha mezun olmamıştım. Derslerim ve şirketteki sözleşmem bitmişti, projeyi de tamamlamıştım. Ancak, tez savunmasını yapmadığım için daha mezun olmaya tam olarak hak kazanmamıştım. Gittim okula yüzyüze konuştum bu durumu, mezuniyetin koşullarını henüz tamamlamadığım için hâliyle mezun olduğuma dair bir belge veremeyeceklerini söylediler ama en sonunda bir mırın kırın etselerde şu yazıyı yazmaya ikna ettim: “We hereby confirm that Mr. Alp Uzuner was required to work for his practical project in order to obtain his Master in Global Supply Chain Management. He worked for a practical project within a company and his contract ended as agreed on Dec 31st 2019. As classes have finished, Alp is free to work and take on another position like most of the participants in the program.” Tahminim bu yazı sayesinde mezun olmamama rağmen; “Neirynck initiative”den yararlanabildim.
22 Ocak’ta Dufry work-permit başvurumun onaylandığını bana bildirdi, sözleşmenin 1 Şubat’ta başlaması belki süreci biraz daha hızlandırmıştır, bilemiyorum. Fakat, Basel Kantonu’ndan çalışma onayını hemen alamadım. 24 Ocak’ta Vaud Kantonu’ndan Basel Kantonu’na değişiklik başvurusunu Basel Kantonu’nun online kanal aracılığıyla yaptım.
Kanton’dan istenen ilk belgeler:
- İş sözleşmesi
- Vaud Kantonu’nda borcum olmadığına dair belge, “Debt Enforcement” diye geçiyor, Lozan’daki bu işe bakan ofisten aldım (17 CHF)
- Son 3 ayın maaş bordrosu
Ocak’ın son haftası Basel kantonu, şirket HR’ına Basel’de ev tutabileceğimi söyledi. Bunun üzerine ev aramaya başladım ve çok olağan bir durum olmasa da, gezdiğim ve başvurduğum ilk evden kabul aldım. :-) 1 Şubat itibariyle beni her açıdan yıpratan Lozan’dan Basel’e taşınma sürecim başladı. Şubat ayında da Basel Kantonu, kanton değişikliği başvuruma Lozan’daki belge eksikliğinden dolayı hemen onay veremese de, 10 Şubat itibariyle çalışmama onay verdi ve 10 Şubat itibariyle Dufry’de, “Supply Chain Planning & Purchasing Specialist” olarak çalışmaya başladım.
Şubat bitti, Mart bitti, hâlâ kanton değişikliğim onaylanmadı. Basel kantonuna soruyorum, Lozan eksik belgeyi göndermedi diyor. En sonunda ben Lozan’la iletişime geçtim, İsviçre’ye gelmeden önce bana yardımcı olan bir kadın vardı, ondan rica ettim, o şekilde eksik belge de Basel’e gönderildi ama o eksik belge neydi gerçekten çok merak ediyorum.
Lozan eksik belgeyi gönderdikten sonra, kanton değişikliğim onaylandı (96 CHF). Ardından, Basel ikinci kez yeni belgeler isteyerek; beni adres kaydımı yaptırmak için “Registration Office”e davet etti. Yeni istenen belgeler:
- Pasaport
- Swiss ID
- Ev kira sözleşmesi
- Lozan’dan kaydımın silindiğine dair belge (20 CHF)
Registration Office’te de birkaç belge doldurdum ve adres değişikliğini de 25 CHF ödeyerek tamamladım. Bu işlemler de bittikten sonra kimliğim düzenlendi ve onun için de son olarak 123 CHF ödettiler. :-) En azından bu kadar süre bekledikten sonra; B work-permit düzenlendi, bu açıdan mutluyum.
Süreçleri tarihler bakımından özetleyecek olursak; Aralık ayında work-permit başvurusunda bulunuldu, 22 Ocak’ta work-permit başvurumun onaylandığı bildirildi. Bunun üzerine, Vaud’tan Basel’e kanton değişikliği başvurusunu 24 Ocak’ta yaptım, 5 Şubat’ta Basel kantonu; henüz eksik belgeden dolayı kanton değişikliğini onaylamadı ama bana çalışmaya başlayabilmem için onayı verdi, Lozan eksik belgeyi 2 Nisan’da yolladı, 15 Nisan’da kanton değişikliğim onaylandı, 22 Nisan’da adres kaydımı yaptırdım, 13 Mayıs’ta yeni kimliğim basıldı ve 18 Mayıs’ta da yeni kimliğim teslim edildi. Kanton değişikliğinin ne kadar uzun sürdüğünü gösterebilmek amacıyla bu şekilde tarihleri paylaştım, muhtemelen Lozan’daki iletişimde olduğum kişiyi araya sokmasaydım, çok daha uzun sürecekti.
Dufry’e tekrar dönecek olursak; duty-free alanında hizmet verdiğinden dolayı; koronavirüsünden en çok etkilenen firmalardan bir tanesi oldu ve yönetim kurulu, şirketin mali durumunu koruyabilmek adına deneme sürecinde olan herkesin kontratını sonlandırdı. Maalesef bu insanlardan bir tanesi de bendim ve işimi kaybettim. Bir sonraki yazımda “İsviçre’de İşsizlik Maaşına Başvurmak”tan bahsedeceğim. :-)
merhaba,
isviçre’ ye yeni taşındım ve fransızca kursuna başlayacağım. bu arada ön lisans mezunu olduğum için üniversite denkliğimi sağlayamadığımı gördüm üniversite sayfasında. kurs bittikten sonra iş aramaya başlayacağım endüstriyel elektronik mezunuyum ve otomasyon üzerine çalışmalarımı sağladım türkiye’de burada yine iş başvuruları yaparken otomasyon sektörü üzerinde başvuru yapmak istiyorum. aklımda olan mezuniyetten kaynaklı buraya ait bir iş sertifikam olmadığından nasıl bir yol izleyebilirim.
yardımların için şimdiden teşekkür ederim.
Merhaba,
Mevcut diploman ve deneyimlerini içeren CV’nle sana uygun ilanlara başvurabilirsin. Ancak, İsviçre veya Avrupa ülkelerinden birinden vatandaşlığın yoksa veya eşin bu ülkelerden birinden değilse, yazıda bahsettiğim sebeplerden ötürü şansını maalesef çok düşük görüyorum. Work permitle ilgili bir sorunun yoksa; kendi kişisel görüşüm üniversite denkliğinin olmaması alanında iş bulmana bir kısıt oluşturmaz. Başarılar.